Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden 2011 yılında mezun oldu. 2012-2016 yılları arasında Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı'nda yüksek lisans programına başladı. Erzincan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı'nı kurdu ve şef olarak yürüttü. Bölümde 3 yıl (2016-2019) görev yaptım. 2019 yılında özel muayenehanede çalışmaya başladı. 'Estetik bölge implantolojisi', 'periimplantitis yönetimi 'yumuşak ve sert doku büyütmeleri', 'diş eti çekilmeleri ve tedavileri', 'periodontal ve periimplantal rehberli doku rejenerasyonu' konularında ulusal ve uluslararası toplantılarda çok sayıda konferans ve kurs yürütmektedir. 'Doğal diş ve implant çevresindeki yumuşak doku sorunları ve tedavileri'. Ayrıca zigomatik, trans nazal, trans sinüsal ve pterogoid implantlarla ilgili kadavra kursları da düzenlemektedir.
Hasta
Eğitim
Ödül
Sertifika
Ağız, Çene ve Diş Sağlığı ile ilgili sık sorulan soruların yanıtlarını aşağıda bulabilirsiniz.
Tabiki zararlı değildir. Hatta bu işlemi temel alan anabilim dalı dahi vardır. Diş taşları bütün dişeti hastalıklarının etken faktörüdür. Nihai itibarı ile ağızdan bilinçli ve ehil ellerce uzaklaştırılması gerekir. Ancak ''nasılsa diş hekimim temizler'' mantığı ile ağız hijyen uygulamalarından uzak durmak her işlemden sonra diştaşı birikimine çanak tutar. Önemli olan diş taşlarını temizletmek değil, dişleri temiz tutmaktır. Çünkü diş taşı temizliği kozmetik bir iş değil, bir tedavi biçimidir.
Tabiki evet. Diş ipi bize en çok yardımcı oral hijyen araçlarındandır. Diş fırçası ile ulaşamayacağımız diş arası bölgeleri, çürüksel veya diş eti ile alakalı tüm hastalıkların genellikle başlangıç yeridir. Bilhassa çapraşık dişlerde durum daha da önem kazanır. Bu yüzden diş fırçalamaya ek olarak günde bir kere diş ipi kullanmakta fayda vardır. Not: Lütfen hangi diş ipinin size uygun olduğunu ve diş ipinin nasıl kullanılacağınızı hekiminize danışınız.
Aslında bu konu hekim camiasını da ikiye bölmüştür. Faydasına inanmayan hekimlerin yanısıra çalışmaların sonuç verdiğini ispat eden meslektaşlarımızda vardır. Biz Medikodent hekimleri olarak, diş beyazlatmanın uygun teknik,uygun ekipman ve uygun nosyon rehberliği ve uygun vaka seçimi kriterlerinin hepsinin aynı andaki beraberliğinde, başarılı olacağını kabul etmekteyiz. Çünkü sağlığın tanımı fiziksel,biyolojik ve ruhsal açıdan tam bir iyilik hali olarak yapılıyorsa, dişlerinin renginden memnun olmayan ve bunu kendisine problem kabul eden kişi sağlıksız sayılır.Bu tanıma uyan kişi için, diş beyazlatma bir tedavi biçimi olacaktır. Ancak kabul etmek gerekirse diş beyazlatma beklentisi ile kliniğimize gelen hastaların asıl sorunu boyayıcı maddelerle kirli görünen dişlerdir ve bunun tedavisi ise profesyonelce ama gayet rutin bir işlem olan diş taşı temizliği ve parlatmadır. Ve tecrübeyle sabittir ki, bir çok kişi için bu işlem en uygun tedavidir. Ancak yinede dişlerinin daha beyaz görünmesini isteyen kişilere vital bleaching dediğimiz yöntem uygulanabilir. Ancak hasta beklentileri gerçeklik sınırlarını aşmamalıdır. Diş beyazlatmada ütopik beklentiler karşılanamaz ve memnuniyetsizlik oluşur. Buna ilaveten örnek verecek olursak; çaydan gördüğümüz zarar kadar yada tv seyrederken aldığımız radyasyon kadar minimal bir zararı göze almak gerekir ve herşeye rağmen uygun şartların varlığında diş beyazlatma yapılabilir. Ve başarılı sonuçlar almak hiçde zor değildir.
Çay ve kahvenin aşırı tüketilmesi dişlerde sarımsı kahverengi lekelere sebep olur. Bu estetik bir kayıp olarak algılanabilir. Netice olarak bu alanlar özellikle oral hijyeni yetersiz hastalarda diş taşlarının tutunacağı birikim bölgeleri haline gelir ve dişeti hastalıklarının oluşmasına katkı yapar. Mümkünse çay ve kahve tüketimi azaltılmalı, günde 2 defa dişler en az 2 dk süreyle fırçalanmalıdır.
Copyright © 2024 Created by PD Yazılım